Camdaki Kız, Gülseren Budayıcıoğlu tarafından kaleme alınan ve son günlerde çok satan kitaplar listesinin zirvesine oturmuş psikolojik romanlardan bir tanesi.
Corona virüs dolayısı ile evlerine kapanmış olan pek çok insan, evde yapılabilecek aktiviteler arasında yer alan kitap okumaya öncelik verdi ki zaten uzun zamandan bu yana unutulmuş olan; ancak aslında sürekli yapılması gereken aktivitelerden olan kitap okumak, belki de Corona’nın bizlere yeniden kazandırdığı en iyi alışkanlık oldu.
Hal böyle olunca, kitap sevdalıları ya yeni çıkan kitaplara yöneldi, ya da çok satan kitaplara ki zaten Gülseren Budayıcıoğlu’nun son dönemde adının televizyon ekranlarında sıklıkla görülmesi dolayısı ile onun kitaplarının çok satan kitaplar arasında yer almasına da şaşmamak gerekiyor.
Camdaki Kız, Gülseren Budayıcıoğlu tarafından yayınlanan en son kitap. Ve ben dahil tüm okuyucuları, onun yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyor. Televizyon ekranlarında çok fazla adını gördüğümüz başarılı psikiyatristin kitaplarından aldığımız tadı dizilerden o kadar alamıyoruz sanki… Ancak yine de kitapları okurken karakterlerle o kadar bütünleşiyoruz ki, izlediğimiz dizilerdeki kişileri tanıyor hissine rahatlıkla kapılabiliyoruz.
İşte bu nedenlerden dolayı Camdaki Kız, çok satan kitaplar listesinde 1. sırada yer alıyor. Ve kitabı okumuş biri olarak iddia ediyorum: eğer hala bu kitabı okumadıysanız, evde yapılabilecek aktiviteler arasında kendinize bir alternatif arıyorsanız ve tesadüfen bu yazıyı görüp siz de Camdaki Kız’ı okumaya karar verdiyseniz, kitaba başlamanız ve bitirmeniz arasında geçen zaman bir kaç günden fazla olmayacaktır.
Camdaki Kız Konusu
Daha önce de belirtmiş olduğum gibi Gülseren Budayıcıoğlu, kendisi ile en yakın zamanda tanışmayı istediğim başarılı psikiyatristlerden biri ve kitaplarını, hastalarının anlattıklarını kaleme alarak yazıyor; tabi ki onların isimlerini vermeden ve kendilerinden izin alarak… Camdaki Kız da böyle bir kitap.
Nalan’ın çocukluğundan beri süregelen kadersizliğini anlatıyor. Aslında bu kadersizlik pek çok kişi için kader olarak da nitelendirilebilir durumda. Şöyle ki: Çocukluğundan başlayarak lüks bir yaşam süren Nalan, sonrasında da ailesine denk bir ailenin oğlu ile evleniyor. Ancak ne kendisini lüks içerisinde dünyaya getiren ailesi; ne de kendisini lüks içerisinde yaşatan eşinden sevgi görmüyor. Ve Gülseren Budayıcıoğlu kitaplarında sürekli olarak, kader motifimizin bizleri sürekli ve bilinçli olarak aynı ya da benzer şeyleri yaşamaya sürüklediğini belirtiyor…
Bu nedenlerden dolayı Camdaki Kız’ın ana karakteri Nalan varlık içerisinde mutlu olamıyor. Hamile kalıyor, ancak bebeğini de henüz doğmadan kaybediyor. Bunların üzerine eşinden boşanmaya karar veriyor. Tam da bu sırada Hayri ile karşılaşıyor. Hayri boşanacağı eşinin şoförü; ancak Nalan ve Hayri’nin elektrikleri öyle bir tutuyor ki, birlikte mutlu bir 7 yılı paylaşıyorlar…
Tam da bu noktada belki, “Sonunda kızın yüzü gülmüş” diyebilirsiniz. Ama hayır… Aslında Hayri evli ve çocuklu bir adam. Dolayısı ile Nalan’ın yüzü, mutlu olsa da gülmüyor…
2019 yılında yayınlanan ve hala çok satan kitaplar arasında yer alan Camdaki Kız, 352 sayfa olup, okudukça bitmesini istemeyeceğiniz; tadına doyamayacağınız kitaplardan bir tanesi. Bunu, kitabı okumaya başladığınızda çok daha iyi anlayacaksınız…
Sevtap
Kesinlikle, şiddetli tavsiye edebileceğim yazarın diğer kitapları qibi bir solukta okunacak bir kitap👍👍