Dolunay deprem habercisi mi? Son dönemlerde pek çok TR Radyo takipçisi bu konuyu araştırıyor. Bu araştırmalar 11 il depremleri sonrasında hız kazandı. Çünkü Dolunay 5 Şubat’ta Aslan burcunda gerçekleşti. Birkaç saat sonra da 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri yaşandı.
1 Ağustos 2023’te Kova burcunda Dolunay vardı. Bundan birkaç saat önce Konya’da 5.0 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu gelişmelerden sonra pek çoğumuz depremlerle Doılunay arasındaki ilişkiyi araştırmaya başladık. Gördük ki Dolunay öncesi ve sonrasında depremler sıklaşıyor.
20 Şubat 2023’te yani 11 il depreminin 14 gün sonrasında Balık burcunda bir Yeniay doğdu. Bunun yaklaşık 10 saat sonrasında Hatay’da 6.4 büyüklüğünde bir deprem oldu.
27 Haziran 1998’de Ceyhan’da 6.3 büyüklüğünde deprem olmuştu. Bu depremin 3 gün öncesinde Yengeç burcunda Yeniay vardı. 17 Ağustos 1999 depreminin 6 gün öncesinde yine Aslan burcunda Yeniay doğmuştu.
31 Ekim 2020’de Boğa burcunda Dolunay vardı. Bundan önceki gün İzmir’i etkileyen 6.9 büyüklüğündeki depremden de bahsetmeden geçmemeliyiz. 9 Kasım 2011’de ikinci Van depremi yaşanırken 10 Kasım 2011’de Boğa burcunda Dolunay gerçekleşti.
İlk Van depremi ise 23 Ekim 2011’de oldu. 3 gün sonra Akrep burcunda Yeniay doğdu. Kısacası Dolunay ve Yeniay zamanlarını takip ederek, ayın deprem ile bağlantısını görebiliriz. 16 Kasım 2024 Cumartesi gecesi Boğa burcunda Dolunay olacak. Peki bu durumdan korkmalı mıyız?
İçindekiler
Dolunay Deprem Habercisi Mi?
Dolunay deprem habercisi mi? Ay, Dolunay evresine yaklaştığında depremlerin daha sık olduğuna dair yaygın bir inanış var. Bunun açıklaması ise Dolunay’ın en güçlü gelgit çekimine sahip olması. Dolayısı ile Dünya’nın kabuğuna daha fazla baskı uyguladığı düşüncesi hakim. Bu da bir fayın kayma olasılığını arttırıyor. Ancak bu durumun bilimsel bir dayanağı yok.
Peki bu bilgi gerçekten doğru mu? Yakın zamanda bu konuya ilişkin yeni bir çalışma oldu. Dolunay deprem habercisi mi sorusuna tek kelime ile “Hayır” yanıtı verildi. Susan Hough tarafından yapılan çalışma 1600’lü yıllara kadar uzanıyor.
Buna göre 8 ve üzeri büyüklükte yaşanan 204 deprem değerlendirmeye alındı. Bu depremlerin tarihleri ile Ay’ın evreleri eşleştirildi. Ay’ın evreleri ve Güneş’in Dünya’ya göre konumu ile deprem arasında bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşıldı.
Hough, araştırmanın sonrasında yaptığı basın toplantısında, verilerin tamamen tesadüfi olduğunu dile getirdi. Hough’a göre 2004 USGS verilerine göre, gelgit olayının yaşandığı sırada depremler oldu. Ama derin okyanus havzalarındaki depremlerin sayısında çok küçük bir artış var.
Bununla birlikte 2016 yılında da Tokyo Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından bir araştırma yapıldı. Buna göre yakın zamanda meydana gelen büyük depremlerin, gelgit stresinin yaşanması ile bağlantılı gerçekleştiği sonucu elde edildi.
Ancak yine de araştırmacılar, gelgit olayının depreme sebep olduğu çıkarımının net olarak yapılmamasına dikkat ettiler. Hough ise bunun tamamen tesadüflere dayandığını ifade etti. Kanada Jeoloji Araştırmacısı Hon Kao ise Hough’un verdiği bilgilerin konuyu tam olarak çözmediğini; araştırmanın daha küçük büyüklükteki depremlerle tekrarlanması gerektiğini öne sürdü.
Ayın Depremle İlgisi Var Mı?
Hough, Ay’ın gelgit kuvvetlerinin depremler üzerinde etkili olabileceğini dile getiriyor. Ancak etkinin çok küçük olduğunu ve araştırmacılara istedikleri sonucu vermediğini belirtiyor. Hough sözlerine şu şekilde devam ediyor:
“Deprem olma riski bulunan bölgelerin gelgit olayından etkilenmesi sonucunda yaşanan depremlerde, gelgit etkisinin bardağı taşıran son damla olduğunu düşünebilirsiniz. Verdiğim bilgilerin, Dolunay deprem habercisi mi sorusuna net bir cevap olmadığını biliyorum. Er ya da geç Dolunay sırasında büyük bir deprem olacak ve bu konu yeniden gündeme gelecek.”
Hough, şu örneği vererek açıklamasına devam ediyor: “Bir sınıfta 36 öğrenci olduğunu düşünün. İstatistiki verilere göre her ay 3 çocuğun doğum gününün kutlanması gerekir. Ancak bir bakarsınız ki 3 çocuğun doğum günü aynı güne denk gelir. Bu tamamen bir tesadüftür.”
Bu aşamada tesadüflere inanıp inanmamak tamamen size kalıyor. Ancak şunu net olarak dile getirebiliriz ki: Her ay en az bir Dolunay ve bir Yeniay deneyimliyoruz. Ağustos 2023’te “tesadüfi” olarak iki Dolunay deneyimledik. Bunlardan biri Süper Ay, diğeri de Süper Mavi Ay idi.
Yani Ay her zamankinden %14 daha büyük. Dolayısı ile çekim gücü daha fazla. Bu bilgi de bize istatistiki olarak her ay en az iki deprem olabileceği bilgisini veriyor. Kim bilir belki de Hough haklıdır. Ve depremlerin zamanları tamamen tesadüfidir.
Allah hepimizi korusun.